Yetkin ÇAVDAR

Yetkin Çavdar Kimdir ? diyerek sorularıma başlamak istiyorum. Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1960 yılında Bayburt Saraycık köyünde doğdum. Orta okulu ve liseyi Bayburt da okuyup istanbula geldik... Ünüversite hayatı başladı. Sonra da iş hayatı... 2 sene devlet memuriyeti yaptım ve bu sırada mali müşavir olarak işime devam ettim. . Şu anda da İnşaat malzemeleri üretimi, renkli beton kiremiti ve doğal taş üretimi yapıyoruz. Renkli Kiremit üretimini Silivride, doğaltaş üretimini de Hayraboluda yapıyoruz. 2 tane de ayrıca şirketimiz var danışmanlık şirketi ve Ege yapı isminde bir firmamız var.

Neden Ak Parti?

Biz daha önceki siyasi hayatımızda Refah ve Fazilet çizgisinde devam ettik. Refah partisi içerisinde de biz zaten ayrı bir hareket tarzı benimsemiştik Tayyip Bey başkanlığında .. Parti içerisinde tarzımız tabi çok tutulmadı, üst düzey tutmadı. Anlaşmamazlık oldu. Dolayısıyla biz dışlanmıştık partiden. Dışlanmamızın nedeni de Türkiye ile ilgili düşüncelerimizin kabul edilmemesinden kaynaklanıyordu. Fikirlerimizin kabul edilmediği yerde kendimizin kalması da doğru değildi. Hareket devam etti ve bu hareketin içerisinde başlangıcından itibaren bulunduğumuz için Ak Partide kendimizi bulduk ve Ak partiyle devam ediyoruz.

Bayburtla devam edelim isterseniz siyasetle ilgili sorularımıza sonra geçelim...

Tabi ...

Bayburtlu iş adamlarımızla görüşmeleriniz oluyor mu? Bayburt üzerine onlar ile ortak çalışmalarınız var mı?

Şu an İçişleri bakanı danışmanı olmam nedeni ile önce kendi işimizi yapıyoruz. Hem İstanbul hem de Bayburtlu olma sebebiyle üstümüze düşenleri yerine getiriyoruz Bayburt adına. Burda birinci derecede ilgili olanlar milletvekilleri , belediye başkanımız bizden yardım istediği sürece onlarla birlikte ortak çalışmalarımız olup yanlarında oluyoruz. iş adamlarıyla ise bir kaç toplantılarında bulundum. Geçenlerde Başbakanımızın da katıldığı bir toplantı yapıldı orada da bulundum. Bayburtlunun neler yapabileceği o toplantıda ortaya çıktı. Bayburta yönelik kendi çabamızla kaynaklar aktardığımız oldu. Bunların bazıları açık bazıları kapalı olması gerekiyor. Ama milletvekillerimizin , belediye başkanlarımızın görüşlerini alarak da bize düşen görevler çerçevesinde yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Geçmişte ve günümüzde Bayburt' dan çıkmış bir çok iş adamı ve siyasiler var. Hepside kendi dalında çok önemli yerlere gelmişler. Fakat hala Bayburt' un yeterince kendini ifade edemediğini düşünüyorum? Burdaki eksiklikler nelerdir?

Aslında Bayburt' un tanıtımına yönelik eksiklik var. Bayburt Türkiye' nin en küçük illerinden biri. Ekonomik olarak da gerilerde olan bir ili. Ama bunların karşısında da müthiş insan gücü ve potansiyeli var. insan potansiyelini verimli kullanamıyoruz. Yani insan potansiyelini Bayburt bir şekilde yetiştirmiş dışarı salmış. Beklentilerini karşılayamayınca dışarı çıkmışlar. Kendi dünyalarına dalmışlar Bayburtu belki 2 sıraya atmak zorunda kalmışlar. Ama birileri , bu birilerinden kastım idarecilerin bu insanlara teşvikleriyle o insanların harekete geçmesidir. İş adamları toplantıları olsun, sosyal içerikli toplantılar olsun... Bu iki şekilde olmalı bir kendi içe dönük Bayburtlularla toplantılar yapılması lazım. Diğeride dışarıya dönük yapılması lazım. kendi içimizdeki yapılan toplantılarda herkese düşen misyon nedir bunların belirlenmesi lazım. Herkese görev verilmesi medyayla ve diğer kurum ve kuruluşlarla Bayburtun tanıtımına gidilmesi lazım. Bu konuda çok başarılı olamadık bu güne kadar inşallah bundan sonra sizler gibi insanlarımızla öne çıkan insanlarımızla , ya da öne çıkartılan insanlarımızla bu başarıyı yakalayacağız. Bayburtlu birine görev verildiği zaman o görevin sorumluluğunun bilincinde olarak onu başarıyla yerine getirmeye çalışır ama birilerinden de bir görev bekler. Bayburt adına Bayburtlu adına şunu verdim, ne yapabilirim diye düşünüp harekete geçen yeni gençlerimiz vardır mutlaka. Bu misyonla hareket edilirse insanlara ulaşırız. Daha çok siyasilerimizin ve yöneticilerimizin bunu yapması lazım. İstanbulda biz Ankarada bir başkaları diğer illerde bir başkaları... Bayburtluları toplayıp siz şunu siz şunu yapın diyerek bir organizasyon içerisine girilirse tanıtımlarımız çok daha güzel olabilir.

-Bu anlamda derneklerin çok organize çalıştıklarını düşünmüyorum . Çoğu dernek kendini bireysel olarak kanıtlıyor ama birlik olup organize olduklarını düşünmüyorum... Sizin düşünceleriniz nelerdir?

Yanlız şunu belirtmek lazım ki bizler de çok başarılı organizasyonlar yapıyoruz. Köy dernekleri, mahalle ve Bayburt dernekleri güzel şeyler yapmaya çalışıyorlar özel günlerinde. Ama bu iç dünyamızda kalıyor. Dışarıya açılan penceremiz çok küçük dar onu yapamıyoruz. Onu yapmamız gerekiyor. Ülkenin gündemine kendimizi daha çok taşıyıp reklamımızı yapmamız gerekiyor.

Kanser vakfınız var bunu bize anlatır mısınız?

Teyzemin çocuğu vardı 11 yaşında kansere yakalandı. Tüm çabalara rağmen çocuk vefat etti. . Çok sıkıntı çektik maddi manevi. Sonra " biz napalım" . "İşte böyle bir şey yapalım" dedik. Ünüversitede bir hocamızın başkanlığında. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı' nı kurduk... Onunla ilgili Cerrahpaşa da bir proje hazırladık. Cerrah Paşa' nın İçinde bir bina... Rektörlükden de onay aldık. Bunları da işlerimizin yanında yürüyoruz...

- Biraz da siyaset diyelim... Son zamanlarda tırmanan gerginlikler, pkk sempatizanı gösteriler var. Bayraklar açılıyor. Apo yanlısı bir çok olaylar çıkıyor. Bunların sebebi 3 Ekim öncesi yaratılmak istenen gerginlik mi? Acaba birileri halkın deyimiyle düğmeye mi bastı?

Türkiyede belli bir potansiyel var ... Hem içerde hem de bölgede tarihi bir misyonu var... Türkiyenin dışındaki Türkiye ile lgili hesapları olan ülkeler bunların farkındalar. Türkiye' nin çok güçlenmemesi lazım, ayağa kalkmaması lazım. Türkiye ekonomik olarak kendi ayaklarının üzerinde durmaması lazım onların hesaplarına göre. Türkiye ne zaman kendi ayaklarının üstünde durmaya başlasa bazı şeyleri musallat ediyorlar. Bunların hesaplarını yapıyorlar. Bizimde bunlara karşılık olarak kendi ayaklarımızın üstünde durup , güçlü olup daha güzel şeyler ortaya koyma hesaplarını yapıp yürütmemiz lazım. Şu anki hükümet bunu yapıyor. 2003 itibariyle geldiğimiz noktayı hem yurt içinde hem yurt dışında herkes takdir ediyor. Maliye bakanımızın katıldığı bir toplantıdan geliyorum şimdi orda da herkes Türkiyenin 2003 ' den itibaren belli bir noktaya geldiğini kabul ediyor. Dolayısıyla Türkiye bölgede güçlü bir ülke olursa etkin olacaktır.Gelinen nokta adına bazı şeyler yapılmaya çalışılıyor.Avrupa Birliği görüşmeleri çok güzel bir şekilde yürütülüyor. Hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında bu görüşmeleri istemeyenler durdurmaya çalışıyor. Bu olaylar da bunların neticesi olarak ortaya konuluyor. Burda önemli olan sağduyulu insanların olaylara alet olmaması... Türkiyedeki mevcut insanların birbirine kardeşçe sarılıp bu tür olaylara alet olmamamız lazım. Hiç kimsenin kalkıp devletin görevini devletin misyonunu sahiplenip geçmişte yapılan hatalar gibi "işte biz burda şu var bunu durdururuz yürüyün" deyip devletin yerine kendini koymasın. Devlet her şeyin üstesinden gelecek bilgi ve donanıma sahipdir. İnşallah bunları da aşacağız diye düşünüyorum.

Gündemler değiştirilerek Kuzey Irak da Kürdistan devleti mi kuruluyor?

Kuzey Irakta bir hareket başladı. Devlet kurma eğiliminde hareketlerde oldu ve sonuçta vermeye başladı. Geçmiş de devlet kurmak için adım atan kişiler bu gün biliyorsunuz Irak da devlet başkanları oldular. Irakın bölünmemesi gerektiğini savunmaya başladılar. Temennimiz o ki Irak bölünmesin. Başka bir devlet ortaya konulmasın. Bunun için Türkiye ve oradaki diğer ülkeler üzerlerine düşenlerini yapıyorlar. Güçler dengesi ortada. Herkes kendi hesabı ve kendi planını yürütmek için gayret ediyor. Siz güçlü olursanız ordaki denge sizin düşünceniz lehine gelişecektir. Bunun içinde ülke gelişmesin diye dışardan ve içerden de bu tür olaylar körükleniyor. Ben orda bir devletin kurulmamasını temenni ediyorum. Devlet kurulursa o bölgenin daha da kötü duruma düşeceğini hep birlikte göreceğiz.

Diyarbakırdaki belediye başkanı Osman Bayderimir' in yapmış olduğu Anayasa ihlali var bununla ilgili soruşturma açıldı mı?

Evet soruşturma başlatıldı. Devlet bu konuda üzerine düşeni yapacaktır.

Terörist başı Abdullah Öcalan' a destek vermek amaçlı Gemliğe gelen pkk yanlıları oraya gelene kadar bir çok illerden geçtiler ve ne amaçla gittikleri belliydi? Bunlar engellenemez miydi?

İnsanlar artık fikirlerini düşüncelerini açık beyan etmeleri gerekir. Türkiye Cumhuriyetinin ortaya koymaya çalıştığı Avrupa Birliği yasa kritilerlerinde herkese fikir özgürlüğü anlayışı var. Onları oraya getiren kişiler ve kurumlar var . Bunlar onlara alet oluyorlar. Diğer taraftan bu gruba karşı çıkanlarda kendilerini devletin yerine koyuyorlar. Onlara engel olmaya çalışıyorlar. Zaten Türkiye Cumhuriyetindeki insanlar kargaşaya ve kaosa çekilmek isteniyor. Bunu sağlayabilirlerse o zaman felaket olur. Bunlara uymamak lazım. Her dönemde bu tür olaylar olmuştur . Devletin kendi birimleri kendi güçleri bunlara karşı gelebilecek durumdadır. Olaylara alet olduğunuz anda zaten içine çekilmek istenen duruma düşersiniz. Karşı taraf hedeflerine ulaşmış olur. Emniyet ve istihbarat çok güzel çalışıyor. Bunların tespiti yapılıp gerekenler yapılıyor. İnsanlar olaylara biraz daha sakin yaklaşmalıdır. Her şey istihbaratın takibi altındadır. Art niyetliler emellerine ulaşamayacaklardır.

Bu tür eylemlerin görüntülerine görsel ve yazılı medya çok sık yer vermese yurt dışı ve yurt içindeki insanlar üzerinde gösterilerin etkileri azalır mı?

Önceden toplantı ve eylemler yapılıyordu. Gazetecilere haber veriliyordu. Flashlar hazır. Bir tarafta polis. Bir tarafta eylemciler. Biz dedik ki bundan sonra gösteri yapanlara müdahele edilmesin.Size bir örnek vereyim... İsmini vermek istemediğim vilayetin birinde en az günde 20 tane toplantı yapılıyor. Biz bu kararı aldıktan sonra aynı vilayetimizde belki şimdi ayda 2 tane yapılıyor. Polis ve göstericilerin kavgalarına şahit oluyorduk. Bir tarafta coplayan polisler bir tarafta eylem yapan olaylar çıkartan göstericiler. Buradan çıkardığımız sonuç medyanın hep beraber etkili olduğunu görüyoruz. Biz polisi çektiğimiz an çatışacak insan bulamadılar. Önceleri polisle iç içe girip çatışan insanlar şimdi karşılarında kimseyi göremeyince olaysız dağılıyorlar.

Terörle mücadele kapsamında polisin gücü azaltıldımı?

Yok buna katılmıyorum. Ama bazı ufak tefek değişiklikler olduğu zaman nedense böyle lanse edilmeye çalışıyor. Terörle mücadelede polisimiz ve jandarmamız görevini en iyi şekilde yapıyor.

Misyonerlikle ilgili vakıflar, dernekler apartman altı kiliseler kuruldu. Bunlarla ilgili araştırmalarınız var mı?

Dünya çok küçüldü. internetle dahi tüm dünyaya ulaşıyorsunuz. Bazı şeylere çok karşı olan toplum yapısına sahibiz. Bunları engelleme şansına çok sahip değilsiniz. Avrupa Birliğine girmek istiyorsunuz. Avrupa birliğinin kendi yasaları var. Biz nasıl onların ülkesinde rahat kendi dinimizi uyguluyorsak onlar da bizim ülkemizde bunları yapmaya çalışacaktır. Çok yasak bir tarafı yok. Aslında belki islami yönden bakarsanız Allahda yasak koymuyor. Herkes inandığı şekilde din seçmekde serbesttir. Bize düşen kendi değerlerimizi, kendi inancımızı ve anlayışımızı net ortaya koyup bunu üretmeye çalışmamız lazım. Hem sivil toplum kuruluşlarında hem de aile hayatında yaşatmamız ve üretmemiz lazım. çok korkmamak gerekli. Aile olarak çocuklarımıza dini açıdan iyi eğitim verirsek başka dinlere yönelmelerini engelleriz.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkürlerimi sunuyorum ...

Ben teşekkür ederim.