Şair Tarık TORUN

Bayburtlu şari ve eğitimci Tarık Torun kısa biyoğrafi ve şiirleri

Şair Tarık TORUN
Tarık TORUN

Bayburt’un Bayraktar köyünde (Baksı) doğdu (1965). İlköğrenimini köyünde bitirdi. Ailesi ile birlikte Çorum’a göç etti (1975). Ortaöğrenimini Çorum’da tamamladı. Çeşitli üniversitelerin farklı bölümlerinde okumasına rağmen önce Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih Eğitim Fakültesi, Coğrafya Öğretmenliği bölümünü bitirdi (1988)

1989 yılından itibaren birçok lisede coğrafya öğretmenliği yaptı. Bu arada Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Eğitimi Yüksek Lisans (Master) programını da bitirdi. Ayrıca Anadolu Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü de bitirdi. Halen İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesinde okudu.

MEB, ÖYGM, EARGED ve YEĞİTEK’de uzman coğrafyacı olarak çalıştı. İLESAM, TYB, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği ve Uluslararası Bayburt Yazar ve Sanatçılar Derneği üyesi olup, çeşitli sosyal ve kültürel çalışmalara katılmaktadır. Şiir, deneme, makale, roman, hikâye, araştırma-inceleme alanındaki çalışmaları halen devam etmektedir. Çeşitli kuruluşlardan aldığı onlarca ödülü bulunmaktadır.

BAYBURT TAŞINA KURBAN

Mor dağlarında açar, elvan elvan al güller,
Çoruh’un bestesidir, bulanık coşkun seller,
Kurt, kuş şarkı söylerken halaya kalkar eller,
Yaylalar çiçeklenir, ılgıt ılgıttır yeller,
Çoruh gümüş kemerdir, takar vadiler, beller,
Dostların meclisinde, şeker şerbettir diller,

Bayburt aşına kurban,
Bayburt gönlüme ferman

Muhabbetin yürekte durmayıp dışa taşar,
Günlere mahkûm kalmaz, asırları da aşar,
Gurbet elde görenler böyle sevdaya şaşar,
Senden uzak kalanlar, vuslat yoluna koşar,
Sarı taş sanatlanır, gönülde sevgi coşar,
Zaferler kanatlanır, kalede tarih yaşar,

Bayburt taşına kurban,
Bayburt tarihi mekân,

Soğanlı dağlarında ne hoş olur baharı,
Şırıl şırıl dereler Mevla’nın yadigârı,
Çimenlere yayılır mor koyunlu davarı,
Âşıkların diyarı âşığın ah-u zarı,
Hicrani, Ağlar Baba, şair Zihni diyarı,
Destan-ı Dedem Korkut, medar-ı iftiharı,

Bayburt yaşına kurban
Bayburt edebi harman,

Çoruh’ta ninni söyler Karadeniz rüzgârı,
Gizemli güzellikler, çözülemez esrarı,
Sende yaşayan insan dünyanın bahtiyarı,
Abu hayat akıyor doyumsuzdur pınarı,
Sana vurgun âşıklar neylesin şehriyarı,
Türkü türkü yayılır, âşıkların efkârı,

Bayburt başına kurban,
Bayburt âşığa hayran,

Yoluna hasret olan, gelen gideni gözler,
Aşkın içimizdedir, ayrı kalsak da bizler,
Seni hayal edince bir hoş oluyor yüzler,
Vasfını anlatmaya kâfi gelmiyor sözler,
Alev alev özlemle tutuşup yanar özler,
Elbet bahara döner hasret oduyla közler,

Bayburt aşına kurban
Bayburt taşına kurban.

II

Çoruh’un kenarında, gün batımı zamanı,
Kale kartal yuvası, süslerken tüm mekânı,
Mor dağların üstünde seyret gümüş dumanı,
Bir ihtişam kuşatır, düşünürken her yanı,
Hafız Osman Türbesi, tarihten gelen anı,
Bu dağlar şühedalı, onlar korur vatanı,

Bayburt işine kurban
Bayburt şüheda vatan,

Otlukbeli yaylası, eteği Demirözü,
Beşpınar, Gökçedere alır buradan özü,
Çiçekli yaylaları Pulur Dağı’nın yüzü,
Ayazlı gecelerde ne hoş olur gökyüzü,
Kışın tipili hava yollara söyler sözü,
Otlukbeli Savaşı, geçtiği yerin düzü,

Bayburt kışına kurban,
Bayburt karakış yaman,

Soğanlı dağlarının yamacı Aydıntepe,
Çayır çimen içinde hayvanlar arzı öpe,
Kabartma halıları, gönüllere su serpe,
Dağların üstündeki karlar sanki bir küpe,
Soğanlı’nın duruşu adeta bir kanepe,
Yeraltı şehirleri höyükleri bir tepe.

Bayburt kuşuna kurban,
Bayburt yaşanan zaman,

Yaz aylarında Çoruh, nazlı gelin edası,
İlkbaharda coşunca, feryat, figan sedası,
Bayburt aşkı gönülde, eksilmeyen sevdası,
Ne zaman ne de mekân, eskimeyen modası,
Pek çok ozan yetişen köylerinin odası,
Baksı, kam, âşık, şair, daha nice şeydası

Bayburt aşkına kurban,
Bayburt uğruna her can,

Bayburt’un akşamları ılgıt ılgıt baharı,
Koyun kuzu sesiyle bestelerken rüzgârı,
Tarih, kültür coğrafya, Allah’ın yadigârı,
Vatanına can veren yiğitlerin diyarı,
Bayburt gönlüme sultan şehirler şehriyarı,
Ondan ayrı düşenin hiç bitmez intizarı,

Bayburt taşına kurban,
Bayburt aşına kurban.

 

BAYBURT’UN İNCİLERİ

Şehit Osman tepesi Şair Zihni türbesi
Bülbül sesi gibidir Çoruh’un türkü sesi
Ulu Camii içinde duaların nefesi
Bayburt’un ilçeleri
Yıldızlı geceleri

Çoruh tüm endamıyla kıvrılır vadi boyu
Şairlerin diyarı Dedem Korkut’un soyu
Pınarlardan akarken o bal şerbeti suyu
Bayburt’un incileri
Hayrandır niceleri

Verimli Aydıntepe yeraltı şehri kültür
Soğanlı dağlarının yaylalarıysa güldür
Ovanın etekleri ilkbaharda sümbüldür
Bayburt’un ilçeleri
Masal bilmeceleri

Demirözü barajı sanki cennet köşesi
Ferşad Bey Camisinden duyulan ezan sesi
Engin ova içinde kuzunun melemesi
Bayburt’un ilçeleri
Yüceden yüceleri

Şirin Aydıntepe’yle güzelim Demirözü
Mor dağların eteği Bayburt ovası düzü
Yayılır boydan boya Çoruh söyler son sözü
Bayburt’un tüm halleri
Şeker şerbet dilleri

Bayburt güzellerinin ayın şavkı yüzünde
İlçesi Aydıntepe ve de Demirözü’nde
Vatan sevdası yansır gönlünde ve gözünde
Bayburt’un incileri
Her şey de en ileri

Tertemiz havasıyla taşında toprağında
Garip kuşun yuvası yemyeşil yaprağında
Sağduyulu insanı duası dudağında
Bayburt’un ilçeleri
Yüceden yüceleri